12 Ocak 2013

Hwanghae - The Yellow Sea



Film meğer iki buçuk saatmiş, bitince farkettim. Özellikle sonlara doğru kan gövdeyi götürüyor ki tamamı da çeşitli kesici-delici alet ile argentinosaurus kaval kemiği kullanılarak gerçekleştiriliyor. Yönetmen nedense baskınlarda, kapışmalarda ateşli silah kullandırtmamış bizim elemanlara. Tek bir yerde silah patlıyor onu da polis ateşliyor.



Çapulcu tayfanın reyisi Myun-Ga'yı kurban bayramında elinde satırı, belinde bıçağı, önünde önlüğü ile kestiği dananın butlarını ayırırken hayal ettim film boyunca.

Filmi indirdiğim torrentten çıkan koreceden chicken translate çevrildiği anlaşılan ingilizce alt yazı ile izlediğimden filmin önemli twistlerine dair pek bir bok anlamadım. Sondaki bankacı eleman kimi düdüklemiş, profesörü neden öldürmeye kalkmışlar, onun karısı ne ayak? filan gibi sorulardan tut, bu adam nerede yaşıyordu da Güney Kore'ye geldi gibi temel unsurlara kadar.

Aksiyonda yeryer fizik kanunları esnetilmişse de, film tamamdır.

Bu arada snob kötü karakterin sevgilisi de içinde en az bir adet ilik gibi manita barındırmayan Güney Kore filmi olmaz tezini destekleyen, güzel bir unsurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder