Ünlü komedyen Louie C. K.'den aşka, yalnızlığa, babalığa hatta şişman olmaya; kısaca hayata dair gözlemler, anekdotlar. Mükemmel bir dizi: http://www.imdb.com/title/tt1492966/
30 Temmuz 2014
Louie
Ünlü komedyen Louie C. K.'den aşka, yalnızlığa, babalığa hatta şişman olmaya; kısaca hayata dair gözlemler, anekdotlar. Mükemmel bir dizi: http://www.imdb.com/title/tt1492966/
Attack on Titan!
Bayram tatilinde hemen hemen 1 tam günümü bu animeyi izlemeye ayırdım. Toplam 24-25 bölüm zaten.
17 Haziran 2014
Edge of Tomorrow - izlemeli mi?
3D olması filme bir şey katmıyor, filmden önceki fragmanlar bile filmden daha heyecan vericiydi.
Filmin yaklaşık 45 dakikası bizim elemanların paso makinalı tüfekle ateş etmelerini izleyerek geçti. Action babında filmin aklımda bıraktığı budur. Ama neye ateş ediyorlar, vuruyorlar mı? karavana mı belli değil çünkü karşılarındaki canlılar inanılmaz hızlı hareket ediyorlar. Ve hiç bir şey anlaşılmıyor.
Omega denen hayvanatın saklanmak için dünya üzerinde gide gide Louvre'un dibini seçerek klişenin dibine vurması <3 <3 <3
Starship Troopers + Groundhog Day > Edge of Tomorrow
Bu da filmin uyarlandığı romanmış:
16 Haziran 2014
Europa Universalis IV
Son iki haftadır cumartesileri bilgisayar başında sabah 8 - akşam 8 mesaisi yapıyorum, sağolasun Steam'de indirimi görünce dayanamayıp yapıştırdığım Europa Universalis IV oynayarak. Kaba bir hesapla 24 saatimi ya da koca bir tam günü bir oyunun başında geçirebilecek kadar boş vakte sahip olma yaşını geçeli çok oldu ama, şu an şu satırları yazarken bile aklımda EU4'te İrlanda'yı kurma fantezileri dolaşıp duruyor.
Her nekadar oyun içi dinamiklere tam hakim olamasam da, ilk denememde kör topal gidip, sonrasında pişman olduğum tercihlerle Avusturya ile Kutsal Roma İmparatorluğu'nu Fransa'ya bulaşmaya tırstığımdan alamadığım birkaç toprak haricinde kurunca pek keyiflenmiş, pek gaza gelmiş idim.
Oyun oynanış olarak zor ve Tutorial'lar da –eğer hayatınızda ilk kez bilgisayar görmediyseniz- pek bir halta yaramadığından oyunu oynayarak öğreniyor, ve bu muamma içinde neyin nasıl yapıldığını, neyin neye tekabül ettiğini öğrenip, kendinizce stratejiler geliştiriyor ve bundan bayağı keyif alıyorsunuz.
01 Haziran 2014
RPG Maker VX Ace
Steam'de indirimli günlerinde alıp almamakta o kadar kararsız kalmıştım ki, geçtiğimiz ay tüm hafta sonu ücretsiz kullanım hakkı verdiklerinde sevinçten kısa bi şuursuzluk anı yaşamıştım. Uygulamayı daha indirirken youtube dan tutoriallarını izlemeye koyuldum ve iki günlük beleş kullanımın ardından uygulamayı satın aldım, her kuruşunu hakettiğini söylememe gerek yok sanırım.
RPG Maker başarısıyla her ne kadar beni coşkuya boğsa da, neden lisedeyken, ünivesitedeyken, zamanımın bol, enerjimin sınırsız, yaratıcılığımın keskin olduğu zamanlarda karşıma çıkmadı diye içimi burkmadı değil.
Uygulamanın seçenekleri bol: kendi dünyanızı oluşturup orada geçen bir RPG hazırlayabilirsiniz, isterseniz basit kararlarınızla ilerleyen interaktif bir film yapabilirsiniz ya da ya da ya da.. aklınıza ne gelirse o, sizi kısıtlayan tek şey yaratıcılığınız.
05 Mayıs 2014
Fargo - olmayınca olmuyor
Suç kara komedisi Fargo, yayınlanan ilk bölümü sonunda oldukça heveslendirse de, üçüncü hafta itibariyle geldiği şu noktada ilgi çekici olma özelliğini kaybetmiş gibi duruyor. Bence en büyük sorun senaristlerin enteresanlık icat etmek için biraz fazla kasmaları.
16 Nisan 2014
Civilization: Beyond Earth
The Brave New World paketi ile mükemmelliğe bir adım daha yaklaşan Civilization V'de sistemini oturtan Sid Meier, bundan 15 sene önce çıkarttığı Alpha Centauri'ye geri dönüyor diyebiliriz.
Mozart in the Jungle
Başrolde Gael Garcia Bernal'in olduğu Amazon'un hazırladığı bir dizi. İlk bölüm Amazon üzerinden ücretsiz izlenebiliyor. Diğer bölümlerin akıbeti belirsiz.
19 Mart 2014
11 Mart 2014
Cosmos - Bir uzay zaman serüveni
Cosmos, Carl Sagan'ın 1980 yılında yayınlanan 13 bölümlük hayat, evren ve her şeye dair belgeseli. Bugün Neil Degrasse Tyson tarafından, bizim kanallarda Haluk Bilginer'in sesiyle yayınlanacak yeni seri ise hem biraz eski serinin devamı hem biraz da tekrarı, güncellenmiş versiyonu.
10 Mart 2014
True Detective seven bunu da sever: Kill List
True Detective dizisi sezon finali yapınca ellerimiz bağrımızda kalakaldık vallahi. Ulan 8 bölümlük sezon mu olur? diye coşasım geliyor. Ama oluyor.
Ya bu minvalde başka yapımlar da var mıdır? diyenlere tavsiye edebileceğim film: Kill List
Yine aynı yavaş anlatım, yine aynı gizem, semboller, okült tarikat vs. Detay vermeyceğim. Benzer tadları vaat eden güzel bir yapım Kill List
Fargo - Yeni dizi
15 Nisan'da başlayacak diziyi, 1996 tarihli aynı isimli filmin de arkasındaki ikili olan Coen Kardeşler çekiyor. Oyuncu kadrosu da dikkat çeken dizi mizahıyla, şiddet öğeleriyle, şu aşamada, gerçek olamayacak kadar iyi gibi görünüyor.
Sezon finalini yeni yapan True Detective'le ABD'nin güneyini ziyaret ettikten sonra, Fargo ile de bu kez kuzeye uzanıyoruz.
Stacy Martin
Stacy Martin de kim? derseniz Nymphomaniac'taki hatun derim. Charlotte Gainsborough'nun gençliğini canlandıran aktris.
08 Mart 2014
Jodorowsky's Dune - Fragman
Dünyanın en meşhur çekilemeyen filmi olan Jodorowsky'nin Dune projesi sonunda bir belgesele konu olmuş. Üstadın LSD vermeden millete LSD halüsüyonları yaşatacaktık cümlesi projenin kilit cümlesi.
02 Mart 2014
01 Mart 2014
Godzilla - Fragman
Canavar filmlerini sevmezdim, ta ki Cloverfield'ı izleyene kadar. Alışılageldik, önemli insanların gözünden yaratık saldırısını savuşturma sürecini değil, gayet sıradan insanların gözünden bir hayatta kalmaya çalışma hikayesini aksettiren film tüm zamanlardaki favori filmlerim arasına girmeyi başarmıştı. 2.si çekilecek diyorlar, dört gözle bekliyorum.
Godzilla'ya dönersek, fragmanda geçen 50'lerdeki nükleer denemelerin aslında nükleer deneme olmayıp, canavarı öldürme girişimleri olduğu fikri güzel. Ama umarım bu filmde ve barışçıl bilim adamı hayvanın doğal ortamında iz sürüp canavarın zayıf noktasını bularak ölmesini sağladı klişesi olmaz.
24 Şubat 2014
Saat kaç? Cevabı bu robot versin
Bu zavallı robotun hali sizin de içinizi burkmadı mı? Nike'ın Malezya'da çalıştırdığı çocuk köleler gibi bıkıp usanmadan saati yazıyor. Siliyor. Yazıyor. Siliyor. Neredeyse devreleri suistimale uğramış diyeceğim.
Ona sevdiğinizi göz bebeklerini yalayarak gösterin
İlginçlikler diyarı Japonya'dan dünyaya yayılan bu yeni trendde sevgililer gözünden öpmeyi bir adım ileri götürüyorlar:
22 Şubat 2014
Banished
Banished şehir kurma ve hayatta kalma türünde bir oyun. Orta Çağ'da köyümüzü kurarken bir yandan da halkımızın açlıktan ya da soğuktan ölmelerine engel olmaya çalışıyoruz. Oyun bir medeniyet kurma oyunu değil, bu yüzden herhangi bir teknoloji geliştirme, ar-ge falan yok. Elimizdeki mevcut imkanlarla kaynak toplayıp bunları halkımızın temel ihtiyaçlarını karşılamak için dağıtıyoruz.
Oyun her ne kadar yerlere göklere konmasa da ben kolay ve tekdüze buldum. Oyunun başında düzeninizi iyi oturttuğunuzda oyunun zorluğu zaten otomatik olarak sıfırlanıyor. Oturup nüfusun artmasını bekliyorsunuz.
Merak edenler oyuna Steam'de bir göz atabilirler.
The Drowned Man: A Hollywood Fable
The Drowned Man, punchdrunk isimli ingiliz tiyatro grubunun sergilediği bir, bir, ne demeli? Oyun? Performans? Canlı korku tüneli tecrübesi? Ya da bugüne kadar bilgisayar ya da konsol aracılığıyla tattığınız ancak bu kez şahsen dahil olduğunuz bir horror game girişimi. wiki
fragman burada:
fragman burada:
20 Şubat 2014
Kim bu Yellow King?
True Detective'de esrar perdesi aralandıkça olayların aslında pek de adamlarımızın anlattığı gibi gerçekleşmediği ortaya çıkıyor ve bu da dizinin ilerleyen bölümlerine ilişkin komplo teorisi oluştururken iki kere dusunmemize sebep oluyor.
Anahatları ortaya çıkan tarikat benzeri oluşumun tepesinde kimin olduğu, bu kızların ne amaçla öldürüldüğü en çok merak ettiğimiz konu. Neredeyse ilk bölümden beri süregelen Yellow King muhabbeti ise listesimizin başında.
Ben şahsen Yellow King'in geçtiğimiz bölümlerde şöyle bir görünen sayın vali bey olabileceğini düşünüyorum.
Büyük ihtimalle Marty'nin zengin kayınpederi de işin içindedir.
Yerel seçkinlerden oluşan, tepesinde vali beyin olduğu bir yapı, Reggie Ledoux kardeşimizi tanıyan elemanın kodesteki intiharını da açıklıyor gibi. Ama kulağa da fazla kolay geliyor.
16 Şubat 2014
Esmé Bianco
Kendisini Game of Thrones'daki efsane kizil Ros olarak tanıyoruz. Hani Baelish'in en seckin ve kontrol altinda tutmak istedigi müşterilerine yolladığı, ayni zamanda keltos hadim icin de calisan hukumet gibi kadin ekolunden bu guzellik, Joffery denen saykonun ellerinde can vermisti. Diziye devam edemeyeceğini bilip de uzulmemek elde degil.
15 Şubat 2014
Nymphomaniac - Fragman
Lars von Trier'in son filmi Nymphomaniac'ın fragmanı. İki bölüm halinde vizyona girecek filmin ilk böülümünün basın gösterimi sırasında bazı sahnelerin buzlandığı haberini okumuştuk. Gerekçesiyse şöyle:
“Yapım şirketinden bize gelen açıklamaya göre Trier ve yapım şirketi filmin içerdiği bazı sahneler yüzünden vizyona girerken sansürlenip içinden sahne çıkarılabileceğini düşünmüşler. Buna engel olmak için filmin kesilmesindense buzlanmış halinin vizyon kopyası olarak gösterilmesini istemişler."
Geçen Hafta İzlediğim Filmler #6
The Hunger Games: Catching Fire
İlk filmi izlerken de kendimi sorgulamıştım hala daha bu filmi neden izliyorum, neden bu kadar abartılmış falan diye. Kitabını tavsiye edenler, anlata anlata bitiremeyenler falan derken ilk filme cidden çok tav olmuştum. Bu ikincisi ilkinden beter.
Pain&Gain
Wolf of Wall Street'i Michael Bay'in çektiğini düşünün. NY yerine Miami, Borsacılar yerine Fitnessçılar var. WoWS's nazaran yeryer komik olmayı başarabilen bir film. İzlenebilir.
Elysium
Neil Blomkamp (Filmin ve District 9'ın yönetmeni) bir şekilde gaza gelmiş ve tüm filmlerinde benzer şekilde hareket eden uzaylı ya da robotları, Güney Afrika Cum arka planına koyup, artık kimse çektiği filmleri izlemeyinceye kadar aynı filmleri çekip duracak sanırım. Matt Damon'ı da ayrıca sevmem.
Ender's Game
Yine romanı aşırı abartılan ve fakat filmi beklentileri karşılayamayan bir yapım. Dünyanın kaderi özel bir çocuğun ellerinde filan. Çok sıkıldım izlerken.
Filth
Irvine Welsh'in romanından uyarlanan film başlangıcıyla umut verse de, başta yakaladığı ivmeyi kolay kaybediyor. İskoç aksanı zor anlaşılıyor.
This is the End
Seth Rogen ve kankaları toplanıp dünyanın sonu gelse neler olur diye düşünüp bunun filmini çekmişler. Eğlenceli değil, komik değil, özet geçiyorum: -_- Gülmedim.
İlk filmi izlerken de kendimi sorgulamıştım hala daha bu filmi neden izliyorum, neden bu kadar abartılmış falan diye. Kitabını tavsiye edenler, anlata anlata bitiremeyenler falan derken ilk filme cidden çok tav olmuştum. Bu ikincisi ilkinden beter.
Pain&Gain
Wolf of Wall Street'i Michael Bay'in çektiğini düşünün. NY yerine Miami, Borsacılar yerine Fitnessçılar var. WoWS's nazaran yeryer komik olmayı başarabilen bir film. İzlenebilir.
Elysium
Neil Blomkamp (Filmin ve District 9'ın yönetmeni) bir şekilde gaza gelmiş ve tüm filmlerinde benzer şekilde hareket eden uzaylı ya da robotları, Güney Afrika Cum arka planına koyup, artık kimse çektiği filmleri izlemeyinceye kadar aynı filmleri çekip duracak sanırım. Matt Damon'ı da ayrıca sevmem.
Ender's Game
Yine romanı aşırı abartılan ve fakat filmi beklentileri karşılayamayan bir yapım. Dünyanın kaderi özel bir çocuğun ellerinde filan. Çok sıkıldım izlerken.
Filth
Irvine Welsh'in romanından uyarlanan film başlangıcıyla umut verse de, başta yakaladığı ivmeyi kolay kaybediyor. İskoç aksanı zor anlaşılıyor.
This is the End
Seth Rogen ve kankaları toplanıp dünyanın sonu gelse neler olur diye düşünüp bunun filmini çekmişler. Eğlenceli değil, komik değil, özet geçiyorum: -_- Gülmedim.
12 Şubat 2014
True Detective 4. Bölüm - 6 dakikalık plan sekans
Dolu dizgin giden dizimizde ilk üç bölümde eksikliği hissedilen action, 4. bölüm sonundadaki 6 dakikalık plan sekans baskın / kovalamaca sahnesiyle bertaraf edilmiş durumda. Dönüp dönüp izlenebilir.
09 Şubat 2014
Youtube'da Porno
Arkadaşlar yeni internet düzenlemelerini protesto maksadıyla youtube'a porno film yüklemişler. Dünya gözüyle böyle bir ana tanık olmak... film kaldırılana kadar burada: https://www.youtube.com/watch?v=EhuhU4D13dA
03 Şubat 2014
01 Şubat 2014
True Detective
Matthew McConaughey'nin sanatındaki tüm fazlalıklar, gereksizlikler, biçimsizlikler verdiği kilolarla birlikte uçup gitmiş. Dallas Buyers Club performansı ile muhtemelen Oscar'ı da alacak kardeşimiz, yeni HBO dizisi True Detective'de de döktürmeye devam ediyor. Dizide kendisine Woody Harrelson eşlik ediyor.
Matthew McConaughey'nin dizideki replikleri ve monologları, ayrı bir kitapta toplanıp yayınlanabilecek kadar başarılı yazılmış.
Geçen Hafta İzlediğim Filmler #5
Intouchables
Gerçek olaylara dayanan bir hikaye. Ekstrem sporları seven abartılı zengin abimiz paraşüt kazası sonunda felç kalır. Kendisine bir hastabakıcı arar. Boynundan aşağısı felç olduğundan hareket etmesi imkansız olan bu kabına sığmaz adam fena halde sıkılmakta bir de çevresindekileri aşırı nezaketi karşısında dellenmektedir. Neyse ki karşısına daha önce tanıdığı kimseye benzemeyen Driss çıkar. Olaylar gelişir. Fena olmayan izlenebilir bir Fransız filmi.
Evil Dead 2013
Sam Raimi üstadın meşhur Evil Dead'inin yeniden çevrimi. Eskisiyle mukayese etmeye gerek yok, onun yeri ayrı. Bu film de eğer ilk filmden bağımsız değerlendirirsek fena olmamış diyebiliriz. İzlenebilir.
Taxidermia
Macaristan yapımı ilginç bir film. Birinci Dünya Savaşı yıllarından itibaren başlayarak bir ailenin üç neslinin erkeklerinin başına gelenleri anlatıyor. Herkese göre olmayan bir mizahı ve kimilerini rahatsız edebilecek sahneleri mevcut.
Trick 'r Treat
İç içe geçmiş Cadılar Bayramı temalı üç hikaye. Korku komedi türünde izlenebilir bir film.
Balada Triste de Trompeta
İspanya'dan bir güzel film, aşk, kin, nefret, şiddet, politika hepsi bir arada. Oldukça yüksek tempolu ve yer yer de sert. Yalnız sonunda artık iyice çığrından çıkması beni yordu, ileri sarmak zorunda kaldım. Carolina Bang de ayrıca çok güzel belirtemeden edemeyeceğim.
The Divide
Nükleer Savaş sonrası içinde bulundukları binanın altındaki sığınakta "mahsur kalanların" geçen zamanla psikolojik ve insani olarak dönüşümlerini işleyen bir film. Sineklerin Tanrısı ve Das Experiment ekolünden.
Gerçek olaylara dayanan bir hikaye. Ekstrem sporları seven abartılı zengin abimiz paraşüt kazası sonunda felç kalır. Kendisine bir hastabakıcı arar. Boynundan aşağısı felç olduğundan hareket etmesi imkansız olan bu kabına sığmaz adam fena halde sıkılmakta bir de çevresindekileri aşırı nezaketi karşısında dellenmektedir. Neyse ki karşısına daha önce tanıdığı kimseye benzemeyen Driss çıkar. Olaylar gelişir. Fena olmayan izlenebilir bir Fransız filmi.
Evil Dead 2013
Sam Raimi üstadın meşhur Evil Dead'inin yeniden çevrimi. Eskisiyle mukayese etmeye gerek yok, onun yeri ayrı. Bu film de eğer ilk filmden bağımsız değerlendirirsek fena olmamış diyebiliriz. İzlenebilir.
Taxidermia
Macaristan yapımı ilginç bir film. Birinci Dünya Savaşı yıllarından itibaren başlayarak bir ailenin üç neslinin erkeklerinin başına gelenleri anlatıyor. Herkese göre olmayan bir mizahı ve kimilerini rahatsız edebilecek sahneleri mevcut.
Trick 'r Treat
İç içe geçmiş Cadılar Bayramı temalı üç hikaye. Korku komedi türünde izlenebilir bir film.
Balada Triste de Trompeta
İspanya'dan bir güzel film, aşk, kin, nefret, şiddet, politika hepsi bir arada. Oldukça yüksek tempolu ve yer yer de sert. Yalnız sonunda artık iyice çığrından çıkması beni yordu, ileri sarmak zorunda kaldım. Carolina Bang de ayrıca çok güzel belirtemeden edemeyeceğim.
The Divide
Nükleer Savaş sonrası içinde bulundukları binanın altındaki sığınakta "mahsur kalanların" geçen zamanla psikolojik ve insani olarak dönüşümlerini işleyen bir film. Sineklerin Tanrısı ve Das Experiment ekolünden.
18 Ocak 2014
Hotline Miami
Eski GTA görselliği abartılı şiddet ve arcade ile birleşiyor. Oyunun soundtrack'i ayrı bir olay. Atmosfer, retro grafiklerle destekleniyor. Ve ortaya bu şahane oyun çıkıyor. Hotline Miami comboları, hızlı oynanışı, ya da sadece müzikleriyle bile oynanmayı hakediyor. Şu an fiyatı Steam'de 9,99$ ancak çok sık indirime girdiğini belirtmekte yarar var.
Geçen Hafta İzlediğim Filmler #4
Dallas Buyers Club
80'lerin başında aidse yakalandığını öğrenen homofobik rodeo kovboyu Ron'un, ibne hastalığı olarak bilinen hastalığı yüzünden bir yandan hem kendisi hem çevresiyle yüzleşmek zorunda kalırken, diğer yandan da ilaç şirketlerinin yeni demlerini yaşamakta olan hastalığın tedavisi için ilaç geliştirme aşamasında hastalara denek muamelesi yaptığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Bir yanda da tedavide başarılı olduğu söylenen ama ülkeye sokulması yasak olan ilaçlar vardır. Ron'un hastaneye yatıp ölümü beklemek gibi bir durumu yoktur. Meksika'ya gidip ilaçları dener. İşe yaradığını görünce bunu ilaç bekleyen diğer insanlarla da paylaşmaya karar verir. Matthew McConaughey denen adamı günahım kadar sevmem, ekstrem itici bir tiptir ama bu filmde hakikaten üst düzey bir performans sergilemiş. Keza Jared Letho da pek çok kadını kadınlığından utandıracak kadar başarılı.
Prisoners
Yine oyunculukların öne çıktığı güçlü bir polisiye-gizem-dram. Mutlu huzurlu sakin amerikan banliyösünde iki küçük kız kaybolur, eski defterler açılır temalı karanlık film. Hugh Jackman'ın beyazperdedeki belki de en iyi performansı
The World's End
Shaun of the Dead, Hot Fuzz ile birlikte İngiltere kırsalında sıkıcılıktan ölen bir kasabada yaşanan fantastik olaylar temalı Cornetto Üçlemesi'nin son halkası olan filmde Simon Pegg ve Nick Frost, 3 arkadaşlarıyla yıllar önce giriştikleri bir gecede kasabadaki 12 barda da içme denemelerini yıllar sonra yinelemek için bir hafta sonu Londra'dan kalkıp kasabalarına dönerler. Ama bir sorun vardır. Kasabaları robotlar tarafından istila edilmiştir. İzlenebilir bir komedi, ama serinin en zayıf halkası olduğunu söylemek lazım.
The Night of the Hunter
Robert Mitchum'un parmaklarında Love/Hate dövmeleriyle psikopat vaiz rolünde yardırdığı film, 1955 yılının teknik imkansızlıklarıyla böylesine bir görselliği nasıl yakalayabildiklerini sorgulatacak kadar başarılı.
You're Next
Hakkında yazılan olumlu eleştirilere karşın, düşük prodüksüyon, kötü oyunculuklar ve zayıf senaryo twistleri nedeniyle bende hayal kırıklığına sebep olan bir film.
Open Grave
Zombi salgını temalı, üzerinde biraz daha çalışılması gereken bir film. Bir anda uyanan bir grup insan kim olduklarına, orada ne yaptıklarına dair hiç bir şey hatırlamaz. Fakat hafızalar yavaş yavaş yerine geldikçe sorular da yanıt bulmaya başlar. İzlenebilir, çok şey beklememek kaydıyla.
80'lerin başında aidse yakalandığını öğrenen homofobik rodeo kovboyu Ron'un, ibne hastalığı olarak bilinen hastalığı yüzünden bir yandan hem kendisi hem çevresiyle yüzleşmek zorunda kalırken, diğer yandan da ilaç şirketlerinin yeni demlerini yaşamakta olan hastalığın tedavisi için ilaç geliştirme aşamasında hastalara denek muamelesi yaptığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Bir yanda da tedavide başarılı olduğu söylenen ama ülkeye sokulması yasak olan ilaçlar vardır. Ron'un hastaneye yatıp ölümü beklemek gibi bir durumu yoktur. Meksika'ya gidip ilaçları dener. İşe yaradığını görünce bunu ilaç bekleyen diğer insanlarla da paylaşmaya karar verir. Matthew McConaughey denen adamı günahım kadar sevmem, ekstrem itici bir tiptir ama bu filmde hakikaten üst düzey bir performans sergilemiş. Keza Jared Letho da pek çok kadını kadınlığından utandıracak kadar başarılı.
Prisoners
Yine oyunculukların öne çıktığı güçlü bir polisiye-gizem-dram. Mutlu huzurlu sakin amerikan banliyösünde iki küçük kız kaybolur, eski defterler açılır temalı karanlık film. Hugh Jackman'ın beyazperdedeki belki de en iyi performansı
The World's End
Shaun of the Dead, Hot Fuzz ile birlikte İngiltere kırsalında sıkıcılıktan ölen bir kasabada yaşanan fantastik olaylar temalı Cornetto Üçlemesi'nin son halkası olan filmde Simon Pegg ve Nick Frost, 3 arkadaşlarıyla yıllar önce giriştikleri bir gecede kasabadaki 12 barda da içme denemelerini yıllar sonra yinelemek için bir hafta sonu Londra'dan kalkıp kasabalarına dönerler. Ama bir sorun vardır. Kasabaları robotlar tarafından istila edilmiştir. İzlenebilir bir komedi, ama serinin en zayıf halkası olduğunu söylemek lazım.
The Night of the Hunter
Robert Mitchum'un parmaklarında Love/Hate dövmeleriyle psikopat vaiz rolünde yardırdığı film, 1955 yılının teknik imkansızlıklarıyla böylesine bir görselliği nasıl yakalayabildiklerini sorgulatacak kadar başarılı.
You're Next
Hakkında yazılan olumlu eleştirilere karşın, düşük prodüksüyon, kötü oyunculuklar ve zayıf senaryo twistleri nedeniyle bende hayal kırıklığına sebep olan bir film.
Open Grave
Zombi salgını temalı, üzerinde biraz daha çalışılması gereken bir film. Bir anda uyanan bir grup insan kim olduklarına, orada ne yaptıklarına dair hiç bir şey hatırlamaz. Fakat hafızalar yavaş yavaş yerine geldikçe sorular da yanıt bulmaya başlar. İzlenebilir, çok şey beklememek kaydıyla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)